KÜÇÜK ANTANT (1921)
LOCARNO ANTLAŞMASI (1925)
5-16 Ekim 1925 tarihleri arasında, İsviçre’nin Locarno kentinde İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Belçika, Polonya ve Çekoslovakya arasında müzakere edilmiş, 1 Aralık 1925’te de Londra’da imzalanmıştır.
Anlaşmazlıkların Milletler Cemiyeti aracılığı ile çözülmesini öngören bu antlaşmada Türkiye yer almamıştır.
Birinci Dünya Savaşı'nı sona erdiren antlaşmalar ve Milletler Cemiyeti'nin kurulmasına rağmen Fransa'nın Almanya'dan gelebilecek muhtemel tehlikelere karşı endişeleri devam etti. Bu endişenin temel sebebi; Versay Antlaşması ve Fransa'nın Almanya'yı ekonomik bakımdan çökertmek için izlemiş olduğu tamirat borçları sorunu idi. Borçların tecili konusunda netice alınamayınca Fransa 1922'de Almanya'nın Rhur sanayi bölgesini işgal etti. Bu durum, tarafları tekrar savaş durumuna getirdi. Ancak, Amerika ve İngiltere gerginliği gidermek için aracılık teşebbüsünde bulundular. Sonunda Amerikalı Charles G. Daves'in ödeme planı “Daves Planı” diyeı, 1924 Ağustos'unda Londra'da imzalanan bir protokol ile kabul edildi.
BRİAND-KELLOG PAKTI (1928)
27 Ağustos 1928 tarihinde ABD Dışişleri Bakanı Frank B. Kellog ile Fransa Dışişleri Bakanı Aristide Briand öncülüğünde imzalanan ve “savaşın siyaset aracı olarak kullanılmasından vazgeçilmesi ve barışçı politikaların esas alınması” ilkesine dayanan bir antlaşmadır. 1929’da yürürlüğe giren bu pakta, barışçı tavrının bir gereği olarak Türkiye de üye olmuştur.
LİTVİNOV PROTOKOLÜ (1929)
Litvinov Paktı, 9 Şubat 1929'da SSCB, Romanya, Polonya, Letonya, Estonya tarafından imzalandı. Daha sonra Türkiye, İran ve Litvanya da bu barışçıl girişime imza attı. Sovyetler, Briand-Kellog Paktı'nın kendilerine karşı kurulmuş bir pakt olduğunu zannediyorlardı. Fakat Fransa'nın Sovyetleri pakta davet etmesi bu düşünceyi değiştirdi. Bundan sonra Sovyetler de Briand-Kellog Paktı'na üye kabul edildi. 9 Şubat 1929 tarihinde Sovyet Rusya’nın hazırladığı ve “uluslararası sorunların çözümünde barışçı politikaların esas alınması ve silahsızlanmanın sağlanması” gibi ilkelere dayanan özel bir protokoldür. Türkiye, barışa katkı sağlamak için hazırlanan bu protokolü 1929’da onaylamıştır. Ayrıca Türkiye, barışa katkı sağlamak amacıyla 1928 yılında Cenevre Silahsızlanma Konferansı’na da katılmıştır.
TÜRKİYE’NİN MİLLETLER CEMİYETİ’NE ÜYELİĞİ (18 TEMMUZ 1932)
BALKAN ANTANTI (9 ŞUBAT 1934)
1933’ten sonra Avrupa’da barışı tehdit eden huzursuzluklar ortaya çıktı. Devletlerin silahlarını azaltmak amacıyla yapılan konferanslar olumlu sonuç vermeyince silahlanma yarışı başladı. Özellikle İtalya’nın Balkanlar ve Doğu Akdeniz’de, Almanya’nın Doğu Avrupa’da izledikleri yayılma politikaları dünya barışını tehdit etmeye başladı.
Türkiye, Balkan Devletleri ile uzun süreden beri kesilmiş olan ilişkileri yeniden canlandırmak için ikili dostluk antlaşmaları yapmıştı. Bunlar: 1923’te Arnavutluk, 1925’te Bulgaristan ve Yugoslavya ile imzalanan barış ve dostluk antlaşmaları idi. 1930’da Türk - Yunan yakınlaşması diğer Balkan Devletleri arasında olumlu etki yaptı. Yapılan görüşmeler sonucu 9 Şubat 1934’te Balkan Antantı Türkiye (Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras),, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalandı Bu antanta İtalya’nın etkisinde kalan Arnavutluk ile Balkanlara yayılmak isteyen Bulgaristan katılmamıştır. II. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla bu pakt geçerliliğini yitirmiştir.
SADABAT PAKTI (9 TEMMUZ 1937)
Maddeleri:
AKDENİZ PAKTI (1936)
NYON KONFERANSI VE PAKTI (14 EYLÜL 1937)
Pakta üye devletler;
VAGON-LİTS OLAYI (1933)
Æ Vagon-Li Olayı, 1933 yılında Vagon-Li Şirketi'nin müdürünün Türkçe konuşan memuruna şirketin resmi dilinin Fransızca olduğunu bildirilerek, para ve işten uzaklaştırma cezaları vermesiyle başlamış olaylardır.
Æ Yataklı ve yemekli vagonları bulunan Fransız demiryolu işletmesi Vagon-Li (Wagons-Lits) şirketinde, 22 Şubat 1933 tarihinde Belçikalı müdür Jannoni, telefonda Türkçe konuşan memur Naci Bey'e şirketin resmi dilinin Fransızca olduğunu bildirerek, 25 kuruş para cezası ve 15 gün işten uzaklaştırma cezası vermiştir.
Æ Bu olay dönemin gazetelerine yansıyınca 25 Şubat 1933 günü aralarında Peyami Safa, Cahit Arf gibi tanınmış isimlerin de bulunduğu Darülfünun ve Milli Türk Talebe Birliği öğrencileri, toplanıp şirketin Beyoğlu'nda bulunan şirket bürosu önünde protesto gösterileri yapmaya başlamışlar daha sonra olaylar büyümüş, camları kırarak büroya giren öğrenciler, Mustafa Kemal'in duvarda asılı olan resmini aldıktan sonra büroyu tahrip etmişlerdir. Grup, ellerinde Mustafa Kemal resmi ve Türk bayraklarıyla şirketin Karaköy bürosuna gelmiş, aynı şekilde Mustafa Kemal'in resmini duvardan aldıktan sonra büroyu tahrip etmişlerdir. En sonunda İstanbul Valiliği'nin önüne gelen kalabalık, gazete binalarının önünde bir süre daha gösteriyi devam etmişler ve ellerindeki Mustafa Kemal resimlerini Halkevine teslim ettikten sonra dağılmışlardır. Yaşanan olaylar üzerine şirket, Naci Bey'i işe başlatmış, Azınlıkların ve gayri müslimlerin yoğun olarak yaşadığı Pera civarında birçok yabancı şirket, Türkçe isim kullanmaya başlamış ve yeniden "Vatandaş Türkçe konuş!" kampanyası başlatılmıştır. Vagon-Li şirketi daha sonra Osmanlı Devleti döneminden kalan birçok yabancı şirket gibi devletleştirilmiştir.
RAZGRAD OLAYI (1933)
Razgrad Olayı, Atatürk döneminde Bulgaristan’ın Razgrad kasabasındaki Türk mezarlığının tahrip edilmesi olayı (17 Nisan 1933). Bulgaristan’da Türklerin yaşadığı Razgrad kasabasındaki Türk mezarlığı, Rodna Zaştita (Vatan Savunması) adlı bir örgüte bağlı Bulgarlar tarafından 17 Nisan 1933 günü tahrip edildi.
Olayın Türkiye’de duyulması üzerine harekete geçen İstanbul gençliği, Millî Türk Talebe Birliği öncülüğünde düzenleyeceği protesto mitingi için hazırlıklara başladıysa da miting için yapılan başvuru, resmî makamlarca kabul edilmedi. Bunun üzerine çoğunluğunu Dârülfünun öğrencilerinin oluşturduğu gençler, Bulgar Konsolosluğu’nun önünde toplandılar (20 Nisan 1933). Toplulukta Millî Türk Talebe Birliği Başkanı Tevfik (İleri), Cihad (Baban), Lebib (Yurtoğlu) da bulunuyordu. Konsolosluk önünde yapılan konuşmalardan sonra gençler, Feriköy’deki Bulgar mezarlığına yürüyerek bir çelenk bıraktılar. Olaya adı karışan 80 öğrenciden tutuklanan 23’ü, yargılamaları sürerken çıkan genel aftan yararlanıp serbest bırakıldı.
İstanbul’da başta Milli Türk Talebe Birliği’nin tertip ettiği büyük bir protesto gösterisi düzenledi. Öğrencilerin İstanbul’daki Bulgar mezarlığına çelenk koyarak başlattığı gösteri daha sonra büyüdü.
Olaylar 2 gün sürdü, birçok öğrenci gözaltına alındı. Basın öğrencilerin arkasında yer alan yazılar yazdıysa da MTTB kapatıldı.
MİLLETLER CEMİYETİ’NDE GÖTÜRÜLEN KONULAR
Irak Sınırı (Musul)
Mübadele / Etabli.
Bozkurt-Lotus Olayı
Boğazlar Sorunu.
Suriye Sınırı (Hatay)
Rektör Uyarıyor
ATATÜRK DÖNEMİNDEKİ ULUSLARARASI KURULUŞLAR | |
Türkiye’nin Üye Oldukları ° Cenevre Silahsızlanma Konferansı ° Briand-Kellog Paktı ° Litvinov Protokolü ° Milletler Cemiyeti ° Akdeniz Paktı ° Balkan Antantı ° Sadâbad Paktı ° Nyon Konferansı | Türkiye’nin Üye Olmadıkları ° Küçük Antant ° Rapallo Paktı ° Locarno Paktı
|
ATATÜRK SONRASI DÖNEMDEKİ ULUSLARARASI KURULUŞLAR | |
Türkiye’nin Üye Oldukları â Birleşmiş Milletler (BM) (1945) â NATO (Kuzey Atlantik Paktı) (1952) â Balkan Paktı (İttifakı) (1954) â Bağdat Paktı (CENTO) (1955)
| Türkiye’nin Üye Olmadıkları â Çelik Pakt (1939) â Varşova Paktı (1955)
|