PAROLAMIZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM

Abdullah ŞAHİN

MENÜ
10.SINIF TARİH DERSİ
12.SINIF İNKILAP TARİHİ DERSİ
T.C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ
YNT TV

KURTULUŞ SAVAŞI CEMİYETLER

MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASINDAN SONRA KURULAN CEMİYETLER

YARARLI DERNEKLER

Cemiyetlerin Kuruluş Nedenleri

¨  İşgallere, işgalcilere ve zararlı cemiyetlere tepki,

¨  İşgaller karşısında padişah yönetiminin bir şeyler yapmayışı,

¨  Halkın kendisini bilinçli bir şekilde örgütlenerek koruma isteği.

¨  Milliyetçi bilincin gelişmiş olması.

 

YARARLI CEMİYETLER

1-Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

( 7 Kasım 1918 )

X  Trakya’nın Yunanlara verileceği endişesi ile Edirne’de kurulmuştur.  

X  Yeni bir devlet kurma düşüncesi vardır. Osmanlı Devleti parçalandığı takdirde Batı Trakya ile birleşerek, Trakya Cumhuriyeti’ni kurmayı amaçlamıştır.

X  Zamanla Kuva-i Miliye hareketine dönüşecek olan silahlı mücadeleyi esas almıştır.  

X  Doğu Trakya’nın Yunanistan’a verilmesini önlemek ve Mavri Mira’nın zararlı faaliyetlerini önlemek amaçlarındandır.

X  Mondros’tan sonra kurulan ilk direniş cemiyetidir. Lüleburgaz, Edirne kongrelerini düzenlemişlerdir. Edirne Kongresi’nde (9-13 Mayıs 1920) TBMM’ye bağlılık kararı almıştır.

Yeni Edirne ve Ahali gibi gazeteler aracılığıyla kamuoyunu uyanık tutmuş ve çok sayıda dış temaslarda bulunmuştur.

 

2-İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti (1 Aralık 1918)

İzmir’in Yunanistan’a bırakılacağı haberleri üzerine 1 Aralık 1918’de, merkezi İzmir olmak üzere Halit ve Nail Beyler tarafından kurulmuştur.  İzmir Valisi Nurettin Paşa’nın da desteğini bulan örgüt, çok sayıda dış temasta bulunmuş, gerekirse silahlı mücadele verileceği kararını da içeren Müdafaa-i Hukuk Kongresi’ni düzenlemiştir. Bu cemiyetin ilk adı “Müdafaa-i Vatan Heyeti”dir.  İzmir’in Yunanlara verilmesini engellemek amacı ile kurulmuştur.  Zamanla (Alaşehir Kongresinden sonra) İstanbul’da da etkinlik gösteren bu cemiyet, ulusal mücadeleye yardımcı gizli cemiyetlerle anlaşarak, Anadolu’ya silah ve cephane kaçırılması işinde yardımcı olmuştur.  Basın yolu ile sesini duyurmaya çalışmıştır. İttihatçı ve Bolşevik olmakla suçlanmışlar, düzenli bir cemiyet olamamışlardır. Cemiyet ismini İzmir’in işgal edileceği haberinin alınması üzerine “İzmir Reddi İlhak Cemiyeti” olarak değiştirmiştir.

 

3-İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti

İzmir’in işgali üzerine kurulmuştur. İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti işgalden bir gün önce bu ismi almıştır.  I.ve II. Balıkesir Kongresi ile Alaşehir Kongresi’ni düzenlemişlerdir.  Yunan işgaline fiilen karşı koymuş bir cemiyettir Kuvay-i Milliye hareketinin başlamasını da sağlamıştır.

 

4-Kilikyalılar Cemiyeti (21 Aralık 1918)

İstanbul’da Ali Fuat Paşa’nın gayretleri ile kurulmuştur. Rıfat Bey başkanlığındaki örgütün başlıca amacı Adana, Antep, Maraş, İçel ve Antakya’nın Türk olduğunu ve Türk kalacağını uluslararası diplomasiye duyurmaktır. Ancak, örgüt yeterince etkili olamamıştır.  Bölgedeki ulusal güçleri birleştirmek içim 30 Mayıs 1920’de Pozantı Kongresi’ni düzenlemiştir.

 

5-Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti (12 Şubat 1919)

Orta ve Doğu Karadeniz’de bir Pontus devletinin kurulmasını engellemek amacıyla, çoğunluğu İttihatçılar tarafından 12 Şubat 1919’da kurulmuştur. Bölgede Pontus çetelerine karşı etkili bir silahlı mücadele veren örgüt, bölgesel amaçları konusunda başarılı olmakla birlikte, Kemalist harekete katılma konusunda ağır hareket etmiş ve çok zaman da çeşitli sorunlar çıkartmıştır.

 

6-Doğu Anadolu (Şark Vilayetleri) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Doğu Anadolu’da dış destekli bir Ermeni devletinin kurulacağı haberleri üzerine, merkezi İstanbul olmak üzere 2 Aralık 1918’de Süleyman Nazif Bey başkanlığında kurulmuş ve 10 Mart 1919’da Cevat Bey aracılığıyla Erzurum’da ve Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla şubesini açmıştır.  Çevre illeri de kapsayarak hızla büyüyen ve Erzurum Kongresi’ni düzenlemeyi başaran örgüt, Kongre’nin ardından Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adını almıştır. Doğuda bağımsız bir Ermeni Devleti’nin kurulmasını engellemek için kurulmuştur. Ermenilerin Doğu Anadolu'da nüfus olarak çoğunlukta olmadığını açıklamıştır. Cemiyet Ermenilerle mücadele etmek, Doğu illerinde Türklerin Ermenilere sayıca üstün olduğu kadar tarih, kültür ve uygarlık yönüyle de üstün olduğunu kanıtlamak için Fransızca Le Pays, Türkçe Hâdisât ve Albayrak gazetelerini çıkarmıştır.  Erzurum Kongresi'ni düzenlemişlerdir. Mustafa Kemal, Sivas Kongresinde Ulusal Dernekleri bu cemiyet aracılığı ile birleştirmiştir. En etkili olan cemiyettir.

 

7-Milli Kongre Cemiyeti (29 Kasım 1918)

Türk Ocağı, Muallimler Birliği, baro ve Darülfünun mezunları gibi sayıları elliyi bulan birçok yüksekokul ve ulusal kuruluşun katılımıyla 29 Kasım 1919’da Dr. Esat Paşa’nın çabalarıyla kurulmuştur. Kemalist hareket güçlenince ortaya çıkan örgüt, özellikle de Misak-ı Millî’nin hazırlanması ve Kemalist direnişçilerin son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ına girmelerinde önemli rol oynamıştır. Milli Kongre Cemiyeti’nin amacı; Türkler hakkında dünyada yapılmış ve yapılmakta olan propagandalara yayın yoluyla karşı koymak ve Türk milletinin haklarını, tarihi vazifelerini, medeni vasıflarını belirtmekti. 1919 yılında Milli Kongre Türkler hakkında tanınmış yazarların sözlerini, dünya kamuoyunda Türklerin durumu ve Ermenilerin Müslümanlara yaptıkları zulümler hakkında vesikalar ve Fransızca eserler yayımlayarak etkili olmuştur. Türk vatanının kurtuluşu için bütün kurum ve cemiyetlerin birleşmesi gerektiğini belirtiyordu. Çünkü Türk milleti, ancak bu birlik ve dayanışmayı sağladığında başarıya ulaşacaktı “Kuva-yı Milliye” deyimini ilk kullanan cemiyettir.

 

8-Azm-i Millî Yurdu

Merkezi Ankara olmak üzere Avni Refik, Avukat Ekrem ve Feyzi Beyler tarafından 1919’da kurulan örgüt, XX. Kolordu Komutan Vekili Yarbay Mahmut Bey’in himayesinde çalışmıştır. Konferans ve piyes yöntemiyle çalışan örgüt, etkinlik bölgesindeki halka ulusal coşku kazandırmıştır.

 

9-Anadolu Kadınları Müfaaa-i Vatan Cemiyeti

5 Kasım 1915’te Sivas’ta kuruldu. Sivas valisi Reşit beyin eşi Melek Hanım önderliğinde kurulmuştur. Vatanın bütünlük ve bağımsızlığı uğrunda bütün Anadolu’nun birliği çalışmak gayesiyle mitingler ve kongreler düzenlemiştir.  Vatanın savunmasında kadınların da üzerine büyük görevler düştüğünü belirterek kadınların görevlerini yapmaya hazır olduklarını vurgulamışlardır.

 

10-Kars Milli İslam Şurası:

Kars, Kasım 1918 17-18 Ocak 1919'da "Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkate-i Milliyesi" olarak adını değiştirmiştir. Cemiyet, Osmanlı Devleti’nin dağılması halinde Güney Kafkasya’da yeni bir devlet kurmayı amaçlamıştır. 30 Kasım 1918’de Kars’ta toplanan kongrede Millî İslâm Şûrası Hükümeti’ni, 17-18 Ocak 1919 tarihlerinde toplanan ikinci kongrede ise “Cenub-i Garbî Kafkas Hükûmeti Muvakkat-ı Milliyesi”ni (Güneybatı Kafkasya Geçici Hükûmeti) kurmuştur. Cemiyet Ermenilere karşı mücadele etmiş, ileri dönemde toplanacak olan Erzurum Kongresi’ne temsilci göndermiştir.

 

11-Milli Ahrar Fırkası

İstanbul’da, 4 Mayıs 1919'da kurulan cemiyet Anadolu’daki hareketi desteklemiştir.

 

12-Milli Türk Fırkası

İstanbul’da, 23 Kasım 1918de kurulmuştur. Anadolu'daki harekete bağlı kalmıştır. Kendi fikirleriyle hareket etmek yerine Anadolu'yu takip etmiştir.

 

13-Anadolulular Cemiyeti

İstanbul’da, Ağustos 1921'de kurulmuştur.

 

14-Istihlas-i Milli Kadınlar Cemiyeti

İstanbul’da, 24 Kasım 1918'de kurulan cemiyet kısa süre sonra kapatıldı.

 

YARARLI GİZLİ CEMİYETLER

1-Karakol Cemiyeti:

1-İstanbul'un işgalinden sonra millî uyanışın başlaması ile kişiler kendi kendilerine çeşitli örgütler kurdular. 5 Şubat 1919 tarihinde kurulan mütareke döneminin ilk gizli direniş grubu, İstanbul'da kurulan Karakol Cemiyeti'dir.

2-1918 Ekim sonları veya Kasım başlarında Talat Paşa'nın emri ile kurulan cemiyetin kurucuları arasında, Kurmay Albay Kara Vâsıf, Emekli Yüzbaşı Bahâ Said, Albay Galatalı Şevket ve Yenibahçeli Şükrü Bey gibi İttihât ve Terâkki Cemiyeti mensubu kişiler bulunmaktaydı.

3-Kısa zamanda örgütlenme çalışmalarını tamamlayan Karakol Cemiyeti'nin Millî Mücadele'ye yaptığı en büyük hizmet, İstanbul'dan Anadolu'ya silah ve cephane ile subayların kaçırılmasını sağlaması, İngiliz Muhibleri Cemiyeti gibi kuruluşların planlarını ve faaliyetlerini Mustafa Kemal Paşa'ya haber vermesi oldu. Ancak Cemiyet, Bolşevikler ile gizli ilişkilere girmesi ve kendi başına Millî Mücadele'ye sahiplenme çalışmalarında bulunması sebepleriyle Anadolu Ordusu kadrosuna dâhil edilmedi.

4-16 Mart 1920 tarihinde İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgali sırasında liderlerinin tutuklanmaları ile büyük bir darbe yedi ve nihayet Erzurum ve Sivas Kongreleri ‘nin kararlarını uygulamak için seçilen Heyet-i Temsiliye ‘nin kararıyla faaliyetlerine son verildi.

 

 

 

 

 

 

 

2-MM Grupları :

X  Enver Paşa tarafından Müsellâh Müdâfaa-i Milliye isimli bir istihbarat grubu kuruldu. TBMM Hükümeti, 3 Mayıs 1921 tarihinde kısa adı "M.M." (MİM MİM) olan bu örgüte resmiyet kazandırdı.  

X  Tedkik Heyeti Âmirlikleri Anadolu'da faaliyetlerini sürdürürken, "M.M." örgütü asker ve sivil kesimden oluşmuş kadrolarıyla, İstanbul'da büyük bir ajan ve haber ağı kurmayı başardı, Anadolu'ya silah ve cephane kaçırılması faaliyetlerini organize etti, düşman karargâhlarına, işbirlikçi gruplara ve yabancı misyona sızarak çok sayıda önemli belge ve bilgiler elde etti.

X  Millî Mücadele sırasında düşman faaliyetlerine karşı oluşturulan çeşitli istihbarat gruplarıyla da işbirliği yapan örgütün faaliyetleri, İstanbul'un kurtuluşundan sonra 5 Ekim 1923'de son buldu.

 

3-Zabitân, Yavuz, Hamza ve Felâh Grupları

X  Karakol Cemiyeti'nin dağılmasından sonra Zabitân ve Yavuz gibi çeşitli istihbarat grupları oluşturuldu.

X  Bunlardan 23 Eylül 1920 tarihinde faaliyete geçen Hamza Grubu'nun adı 31 Ağustos 1921 tarihinde Felâh Grubu olarak değiştirildi.

X  Bu istihbarat grupları Kurtuluş Savaşı sonuna kadar faaliyetlerini sürdürebildi.

 

 

Milli Cemiyetlerin Ortak Özellikleri

`  Mondros Ateşkes Antlaşmasına ve işgallere bir tepki olarak ortaya çıkmışlardır. Azınlıkların taşkınlıklarına karşı kurulmuşlardır. Cemiyetlerin tabanını çoğunlukla eski İttihatçılar oluşturmuştur.

`  Cemiyetlerde “Türklük” duygusu ön plandadır.

`  Cemiyetler yalnız bulundukları bölgeleri kurtarmak için kurulmuş olup programları vatanın bütünlüğü özelliğini taşımazlar (Bölgesel amaçlarla kurulmuşlardır).

`  Genellikle basın ve yayın yoluyla mücadele etmişlerdir. Ancak işgallerle birlikte silahlı mücadeleye başlamışlardır. Yayın yoluyla bulundukları bölgelerde, Türklerin çoğunlukta olduklarını dünya kamuoyuna duyurarak işgallerin haksızlığını savunmuşlardır.

`  Kurtuluş Savaşı’nın örgütlenmesine katkıda bulunmuşlardır.

`  Yeni bir Türk Devleti kurma amacı taşımazlar (Trakya Paşaeli Cemiyeti hariç).

`  Düşmanı belli bir süre oyalamışlardır. Ulusal bilincin gelişmesine, yayılmasına, canlı tutulmasına kaynak olmuşlardır. Halkın savaşı maddi ve manevi yönden desteklemesine öncülük etmişlerdir.

`  Bu cemiyetler kendiliklerinden oluşmuşlardır. Hükümet ya da her hangi bir organın katkısı yoktur.

`  Birbirlerinden kopuk ve bağımsız hareket etmişlerdir. Milli Cemiyetler; Sivas Kongresi’nde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı ile birleştirilmiştir.

 

ZARARLI DERNEKLER:

A-İSTANBUL HÜKÜMETİNİN KURDUĞU

 

1-İngiliz Muhipler Cemiyeti

a-Merkezi İstanbul olmak üzere Dr. Robert Frew başkanlığında 1919’da kurulan ve malî yükünü İn-giltere’nin üstlendiği örgüt Sait Molla’dan, Sadrazam Damat Ferit Paşa’ya, Dahiliye Nazırı Ali Kemal’den pek çok siyaset ve bürokrasi adamının üyeliğine kadar Osmanlı politikası ile iç içe geçmiş bir örgüttür.

b-Yeni İstanbul gazetesi sahibi Sait Molla örgütün kurucusu olarak görülmektedir. Örgütün kuruluş amacı İngilizlere hizmet eden onların çıkarlarını koruyan bir yapı oluşturmak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2-Wilson Prensipleri Cemiyeti

ABD Başkanı Wilson'un Ocak 1918'de yayınladığı ilkelerinden Türklerle ilgili olan 12. maddeyi dayanak olan gören bir kısım Türk aydını Wilson Prensipleri Cemiyeti çatısı altında birleşti. Ahmet İzzet Paşa, Ahmet Emin Yalman ve Halide Edip Adıvar'ın öncülüğünü yaptığı bu cemiyet 4 Aralık 1918'de kurulmuştur.  Kuruluş yeri ve merkezi İstanbul'da Vakit Gazetesi idarehanesi idi. Yönetim kurulunda Halide Edip, Refik Halid, Ali Kemal, Hüseyin Avni, Ragıp Nurettin yer aldı. Ati ve İkdam gazeteleri başyazarı Celâl Nuri, Akşam gazetesi başyazarı Necmeddin Sadık, Zaman gazetesi başyazarı Cevat, Yeni Gazete başyazarı Mahmud Sadık, Vatan gazetesi başyazarı Ahmet Emin, Yeni Gün gazetesi başyazarı Yunus Nadi aktif üyeler arasındaydı. Büyük bir kısmı Milli Mücadele hareketine katılan cemiyetin üyelerinden bir kısmı, Sivas Kongresi’nde Amerikan mandasını savunmuşlardır. Fakat kongrenin mandayı reddetmesinden sonra etkisi azalmıştır.

 

3-Kürt Teali Cemiyeti

Rus elçisinin teşviki ve para yardımı ile 1918’de kurulmuş olan eski Kürt Teali Cemiyeti’nin yerine, merkezi İstanbul olmak üzere 1919 Mayısında Seyyit Abdülkadir tarafından kurulmuştur. Seyyid Abdulkadir, Osmanlı Şuray-ı Devlet yani bugünkü adıyla Danıştay’ın başkanı idi. İngiltere’nin desteği ile çalışan örgütün başlıca amacı, Wilson İlkeleri doğrultusunda Doğu Anadolu’da bağımsız bir Kürt devleti kurmaktır. Ancak talepte bulunduğu toprakların bir bölümü de Ermenilerin çıkarları ile çe-lişmektedir.

 

4-Teali-i İslam Cemiyeti (Eski Cemiyet-i Müderrisin) :

19 Şubat 1919’da İskilipli Mehmet Atıf Efendi tarafından İstanbul medreselerinde görevli müderrisler tarafından kurulmuş ve kendisini partiler üstü bir örgüt olarak ilân etmiştir. Kurtuluşun dinsel kurallara sıkı sıkıya bağlılıkla mümkün olabileceği söylemine dayanan ve Hürriyet ve İtilâf Partisi, Sultan Vahdettin, İstanbul hükümetleri, bürokratlar ve İngiliz gizli servisinin desteğini sağlamış olan örgütün başlıca çalışma alanı Konya ve çevresidir. Konya ve Bozkır ayaklanmalarında rolü vardır.

 

5-Trabzon ve Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti

Istanbul’da, Ocak 1919 'de kuruldu.28 Eylül 1919'da Hürriyet ve İtilaf Fırkası’na katılmıştır. Kurucuları Şatırzade Haşan Hicabi, Derviş Kaptanzade Necati, Muhsinpaşazade Edhem, Süleyman Sudi, Esad, Mehmed Kâmil, Şükrü, Besim ve Nazmi Nuri beylerdi. Başkanlığını Şatırzade Haşan Hicabi Bey üstlendi. Örgüt İttihat ve Terakki’nin baskılan nedeniyle uzun süre siyaset dışında kaldıktan sonra Mondros Mütarekesi’nin ardından yeniden canlanan Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın yan kuruluşu gibi çalıştı.

 

6-Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası

Sulh ve Selâmet Cemiyeti ile Selâmet-i Osmaniye Fırkası’nın birleşmeleriyle 14 Ocak 1919’da kurulmuştur. Fırkanın amacı; Padişahın etrafında toplanılmasını sağlamaktır. Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu zor durumdan ancak bu şekilde kurtulabileceğini düşünmektedir. Bu sebeple, Anadolu’da yürütülen Millî Mücadelenin karşısında yer almıştır. Fakat, Anadolu ile sert bir diyaloga girmek-ten de kaçınan örgütün çalışmalarında başlıca itici güç İttihatçı düşmanlığı olmuştur.

 

Hürriyet ve İtilaf Fırkası

21 Kasım 1911’de İttihat ve Terakki Partisi’ne rakip olarak kurulan, ancak bu partinin iktidarı dö-neminde eriyerek 1919 Ocak ayında yeniden çalışmaya başlayan bir örgüttür. Damat Ferit Paşa’nın güdümündeki örgüt bir yandan resmî politikaları temsil etmekte, öte yandan da tüm zararlı cemiyetlerle işbirliği içinde Kemalist hareketi baltalamanın resmî odak noktasını rolünü oynamaktadır.

 

Nigehban Cemiyet-i Askeriyesi (Yurdun Bekçisi)

Osmanlı Ordusundan atılanlarca kurulmuştur. Ocak 1919 Hürriyet ve İtilaf’la beraber hareket etmiştir. Askerî Nigehban Cemiyeti ( Yurdun Bekçisi Cemiyeti ), Kuvay-ı Milliye'ye karşı olan cemiyetler arasındadır.  Askerî Nigehban Cemiyeti'nin kuruluş tarihi kesin olmammakla birlikte, İstanbul'da 1-2 Ocak 1919'da kurulduğu sanılmaktadır. 7 Ocak'ta, daha önce Harbiye Nezaretine verilen bildirisi ve programı Alemdar Gazetesi'nde yayınlanmıştır. Kurmay subaylara çatan bu beyânnâme, subaylar tarafından da beğenilmemiştir. Bu Cemiyet, ordudan kovulan ve emekliye ayrılanların yeniden orduya alınmasını istemektedir. Devlet onların bu görüşüne iltifat etmiş ve bu tip kişilerle ilgilenmeye başlamıştı. Cemiyette Kiraz Hamdi Paşa, hırsızlıktan dolayı görevinden alınmış olan Kurmay Albay Refik Bey, eski Halaskar (Kurtarıcılar) Grubundan Binbaşı Kemal Bey, Bandırma eski sevkiyat başkanı topçu binbaşılarından Hakkı Efendi ve henüz bu derneğe katılıp, katılmadığı belli olmayan, görevinden alınmış kurmay binbaşılardan Nevres Bey gibi suçları yüzünden ordudan atılmış ya da emekli olmuş kişiler vardı. 

 

Osmanlı Ila-yi Vatan Cemiyeti

İstanbul, 19 Kasım 1919 Padişah taraftarı ve Müdafaa-i Hukukun tamamen karsısındadır. Cemiyet, gizli olarak Milli Mücadele aleyhine örgütlediği Tarik-i Salah (veya Tarikat-i Salahiye) Cemiyeti ile beraber çalışmıştır. Bu dernek ve partilerin dışında, faaliyetleri sinirli ve etkinliği yaygın olmayan, Osmanlı Mesai Fırkası, Osmanlı Çiftçiler Cemiyeti, Türkiye Sosyalist Fırkası, Vahdet-i Milliye Heyeti, Türkiye İsçi ve Çiftçi Sosyalist Partisi, Türk Teali Cemiyeti, Müsalemet İttifakı, Amele Fırkası gibi kuruluşlar Anadolu'daki Milli Mücadele hareketinin karsısında olmuşlardır. 

 

Lazistan Selamet-i Milliye Cemiyeti:

Rize, 23 Nisan 1919 Gürcülerin çıkarlarına hizmet eden para ile tutulmuş kimselerden oluşmaktadır.

 

B-AZINLIKLARIN KURDUKLARI ZARARLI DERNEKLER:

 

1-RUMLARIN KURDUKLARI CEMİYETLER:

 

Mavri Mira

Merkezi İstanbul olmak üzere Rum Patrikhanesi tarafından kurulmuş ve Yunanistan, Yunan Kızılhaç Örgütü, Rum Muhacirleri Komisyonu ve Rum okullarının doğrudan desteğini sağlamış bir örgüttür.  Başkanlığını Patrik Vekili Droteos’un yaptığı örgütün başlıca amacı Megali İdea’nın Batı Anadolu ve Trakya ayağındaki hedeflerinin gerçekleştirilmesi için çalışmaktır.

 

Etnik-i Eterya

Yunanlıların ulusal ve tarihsel örgütüdür. Megola idea düşüncesi vardır. 1814 yılında Yunanistan’a bağımsızlığını kazandırmak amacıyla kurulan bu dernek Dünya Savaşı sonrası Yunanistan’ı genişletmek amacıyla faaliyetini sürdürmüştür. Bir yandan Mavri Mira ile işbirliği yapıyor diğer yandan ise Trabzon ve çevresindeki Rumları örgütlüyor ve Anadolu’daki tüm Rum derneklerini yönlendiriyor.

 

Kordos ( Rum Göçmenleri Derneği ):

Gizli çalışmalar yapan bir dernektir. Rum göçmenleri derneği adının arkasına sığınmıştır. İstanbul, Trabzon, Marmara kıyıları ve İzmir gibi yerlerde düzeni bozma ve ayaklanma çıkarma amacı ile kurulmuştur.

 

Rum Ermeni Birliği Komitası:

Ermeni Patriği Zaven Efendi’nin çabalarıyla kurulmuştur. Mavri Mira’nın hizmetinde görev yapmaktaydı.

 

Pontus Rum Cemiyeti:

Merkezi İstanbul olmak üzere Rum azınlık tarafından kurulmuş; Anlaşma Devletleri’nin koruması altında ve silahlı Rum çetelerini yöneten Kordos Cemiyeti ile dışarıdan göçmen pozisyonunda gelen Rum çetelerini kayıt ve sevk eden Rum Muhacirleri Komisyonu’nun desteğini sağlamış bir örgüttür. Başlıca amacı, 1204 yılında Haçlı Seferleri sırasında kurulmuş, fakat sonradan Fatih Sultan Mehmet tarafından ortadan kaldırılmış olan Pontus devletini Doğu ve Orta Karadeniz bölgesinde yeniden kurmaktır.

 

Trakya Cemiyeti Ittihad-i Milli ve Kordos adlı cemiyetler

Yunanistan tarafından İstanbul'da "Rum Göçmenleri Merkez Komisyonu" adıyla kurduruldu. Derneğe İstanbul, Trakya, Trabzon, Marmara kıyıları ve İzmir gibi yörelerde düzeni bozma, Yunanistan'dan gelen özel görevlileri Rum göçmeni göstererek Doğu Karadeniz dolaylarına yerleştirme, bu yörelerdeki Rum azınlığı sayıca çoğaltma görevi verilmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2-ERMENİLERİN KURDUKLARI CEMİYETLER:

Daha önceleri Ermenilerin kurmuş oldukları Tasnaksütyan ve Hinçak adli gizli ve yeraltı örgütleri milli mücadele döneminde de faaliyette bulunmuşlar ve yabancı devletlerle işbirliği yapmışlardır. Ermeni patrigi Zaven Efendi de Ermenilerin örgütlenmesinde önemli rol oynamıştır.

 

Hınçak Ermeni Cemiyeti:

1877 yılında İsviçre’de bir komite olarak kurulmuştur İdeolojik olarak sosyalist ve merkeziyetçi bir yapıdadır.  Hınçaklar önceleri, Van, Bitlis, Erzurum, Elazığ, Diyarbakır, Sivas ve Trabzon illerinde yarı bağımsızlık için uğraş verirken, sonradan amaçlarını başkent Erivan olacak şekilde sözü geçen ilerlide kapsayacak bağımsız bir Ermenistan kurmak için uğraş vermiştir.  Mondros Ateşkesinden sonra Ermeni Patrikhanesi ve İngiltere’nin desteğinde çalışan örgüt, başlıca faaliyet alanı olarak Doğu Anadolu’yu seçmiştir.

 

Taşnak Ermeni Cemiyeti:

Ermeni İhtilal Cemiyetleri Birliği an-lamına gelen bu cemiyet 1890 yılında Ruslar tarafından Erme-nilere Tiflis Merkez olmak üzere kurulmuştur. İhtilalci bir nitelik taşıyan cemiyet şiddeti savunmaktadır.  Bu cemiyet Anadolu’nun geniş bir bölümünü içine alacak şekilde Birleşik Ermenistan devletini kurmak istemektedir.  Mondros Ateşkesinden sonra dünya kamuoyunu kendi haklılıklarına da inandırmaya çalışmıştır. Bu amaçla, Doğu Anadolu’yla ilgili asılsız nüfus istatistikleri yayınlamaktan kaçınmamıştır.  Hınçak Ermeni Cemiyetinde olduğu gibi, Ermeni Patrikhanesi ve İngiltere’nin desteğinde çalışan örgüt, başlıca faaliyet alanı olarak Doğu Anadolu’yu seçmiştir.

 

Ermeni İntikam Alayı

Adana'da Fransızların yardımıyla kurdukları intikam alayı ile büyük katliamlara girişmişlerdir.

 

3-YAHUDİLERİN KURDUĞU CEMİYETLER

 

Alyans-İsrailit – Makabbi Cemiyeti:

Merkezi Paris’te olmak üzere Osmanlı Devleti içinde yaşayan Yahudiler tarafından kurulmuştur. Yöneticileri yerel komitelerden toplumsal, ekonomik ve diğer konularda bilgiler almaktaydılar. Amaçları Osmanlı Devletindeki Yahudilerin çıkarlarını korumak ve Filistin’de bir İsrail devleti kurmaktır. Hahambaşı ve İngiltere tarafından desteklenmiştir. Yaı0öhudiler, Osmanlı ülkesinde diğer yaşadıkları yerlere kıyasla rahat bir yaşam sürdürdükleri için önemli bir olay çıkarmamışlardır.

 

AZINLIKLARIN KURDUĞU ZARARLI CEMİYETLER ÖZELLİKLERİ VE AMAÇLARI

±  Bulundukları yerde düzeni bozmak, ayaklanma çıkarmak

±  Anadolu’da bağımsız devletler kurmak

±  İtilaf Devletlerinin işgal alanlarını genişletmesine yardımcı olmak

±  Bulundukları bölgelerde devlet kurma haklılığını kazanmak, çoğunluk sağlamak için soykırım gerçekleştirmek.

±  İtilaf Devletlerinin ileri karakolu gibi hareket edip Dünya Kamuoyunu Türklerin aleyhine kışkırtmak

±  Bu cemiyetler İtilaf Devletleri tarafından desteklenmiştir

±  Kuruluş amaçları genelde Anadolu’nun işgalini kolaylaştırmaktır

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

abdullahhoca.com UYARIYOR

SON OSMANLI HÜKÜMETLERİ

Mondros imzalandığı sırada Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’dır.

Ahmet İzzet Paşa Hükümeti:

1918 Ekiminde iktidara geldi. Mondros’tan sonra hızla yıprandı. Padişaha ve Antlaşma devletlerine fazla direnemedi. 1 ay içinde görevden ayrıldı.

Tevfik Paşa Hükümeti:

11 Kasım 1918’de Ahmet İzzet Paşanın yârine hükümet kurmakla görevlendirilir. İngilizlerle dostluğu canlandırmayı istemiştir. İngilizlerin isteklerinden çıkamadı. Savaş suçlusu sayılan vatanseverleri yargılamak için özel mahkemeler kurdurdu.  1919 Mart ayının başında görevine son verildi.

Damat Ferit Paşa Hükümeti:

1919 Mart ayı başında Tevfik Paşadan sonra göreve geldi.  Damat Ferit; Tam bir İngiliz hayranıdır. İttihat ve Terakkinin en büyük düşmanıdır. Padişah Vahdettin’in eniştesidir. İngiliz koruyuculuğuna girmeyi amaçlamıştır.

 

İşgallere Karşı Mustafa Kemal’in Tutumu:

Mondros İmzalandığında Mustafa Kemal,  Suriye cephesinde Yıldırım Orduları Grup Komutanlığına bağlı 7.  Ordu Komutanıdır. Mondros imzalandıktan 1 gün sonra Alman Liman Van San ders Paşanın yerine Yıldırım Orduları Grup Komutanı oldu. 7 Kasım 1918’de Yıldırım Orduları sona erdirildi. Mustafa Kemal İstanbul’a çağrıldı. 13 Kasımda Anlaşma Devletti donanmalarının İstanbul’a geldiği gün, İstanbul’a gelir  “Geldikleri gibi giderler”  der. Kurtuluşun, yalnızca milletin toptan gayreti ile olacağına, kayıtsız şartsız tam bağımsızlık elde edilmedikçe kurtuluşun gerçekleşemeyeceğine inanıyordu. Bu amaçla yakın arkadaşlarıyla görüşüyor onlara Mondros hükümlerine uymamalarını tavsiye ediyordu.

 

Bu Dönemde Var Olan Kurtuluş Çareleri Şunlardı:

1-İngiltere’nin himayesine girmek

2-Amerikan mandasına girmek

3-Bölgesel kurtuluş yolları aramak

 

KUVA-İ MİLLİYENİN OLUŞUMU

Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra yurdun işgal tehlikesine karşı Türk Halkının direniş hareketlerinde bulunmasına ve bu amaçla cemiyetler kurmasına kuvve-i milliye denir.

Kuva-i Milliye ilk olarak nerede kurulmuştur?

İlk olarak Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı (Yunan ordusunun 15 Mayıs 1919’ da İzmir’i işgaline tepki olarak) kurulmuştur.

Yunanlıların İzmir’i işgal etme gerekçeleri nelerdir?

Batı Anadolu’da Rum nüfusunun Türk nüfusundan fazla olduğunu ileri sürmüşler. Türklerin Rumları katlettiğini ileri sürmüşlerdir. Paris Barış Konferansında Batı Anadolu’nun Yunanistan’a verilmesi kararlaştırılmıştır.

Kuva-i Milliye’nin oluşma nedenleri nelerdir?

1-İtilaf Devletlerinin Anadolu’yu işgal etmesi

2-Osmanlı ordusunun dağıtılması,  silahların itilaf devletlerine bırakılması

3-İşgaller karşısında İstanbul Hükümetinin yetersiz kalması

 

Kuva-i Milliye birliklerinin özellikleri nelerdir?

  • İlk olarak Yunan İşgaline karşı Batı Anadolu’ da kuruldu.
  • Türkçülük duygusu ile kurulan, halkın katılımı ile oluşan silahlı birliklerdir.
  • Vatansever halk, dağıtılan ordudaki askerler ve kanun kaçaklarından oluşan çete birlikleridir
  • İşgallere karşı tepki olarak başlayan bölgesel hareketlerdir
  • Merkezi olmayan, birbirinden bağımsız birliklerdir
  • İhtiyaçları halk tarafından karşılanmıştır.
  • Sivas Kongresinden sonra bütün vatanı savunmak amacıyla mücadele birleştiler.(ARMHC)
  • Kuva-i Milliye birlikleri 8 Ekim 1920’  de kaldırılarak yerlerine düzenli ordu kurulmuştur. Düzenli ordunun kurulmasından sonra Kuva-i Milliye güçlerinin orduya katılmaları istendi.1. İnönü Savaşında orduya tam olarak katılmaları sağlandı ve Kuka-i Milli yenin çalışmalarına son verildi.

 

Kuva-i Milliye’nin önemi ve yararlı yanları nelerdir?

Düzenli ordunun kurulmasına zaman kazandırmıştır. Düşman Kuvvetlerine zarar verdi, ilerleyişini yavaşlattı. Ulusal bilincin oluşumunu hızlandırdı. Ayaklanmaların bastırılmasını sağladı.

 

 

 

 

Kuva-yi Milliye’ nin olumsuz yönleri nelerdir?

Merkezden gelen emirleri dinlememeleri düzenli ve disiplinli birlik olmamaları. Askerlik tekniğini yeteri kadar bilmemeleri. Düzenli düşman ordularını durduracak güçten yoksun olmaları. Halktan zorla para ve malzeme toplamaları. Suçlu gördükleri kişileri kendilerinin yargılayarak cezalandırmaları. Düzenli Ordu çatısı altına girmek istememeleri.

 

İşgallere Karşı İlk Direniş:

İlk Direniş: 19 Aralık 1918’ de Hatay-Dörtyol ilçesinin Karakese köyünde Fransız ve Ermenilere karşı Mehmet Çavuş tarafından yapılmıştır.

İkinci Direniş: Yunanlıların İzmir’ i işgalinden sonra görüldü. Ayvalık’a asker çıkaran Yunanlar Yarbay Ali Çetinkaya’nın emrindeki 172. alayın direnişiyle karşılaştı.

-Ayvalık cephesinin önemi:

Batı Anadolu’da yeni cephelerin ortaya çıkışını sağladı. (Bergama, Soma, Nazilli, Ödemiş ve Salihli cepheleri Milli bilinci ve düşmana karşı koyma azmini güçlendirdi

 

Neden Kemal Samsun’da fazla kalmamış Havza’ya geçmiştir.

  • Can güvenliği açısından Samsun güvenilir değildir.
  • Samsun İngiliz denetiminde ve işgalindedir.
  • Bir kıyı kenti olması ve Rum Pontus çetelerinin her türlü saldırısına açık bulunmasıdır.

Yorumlar - Yorum Yaz
Anket
"PAROLAMIZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM" KİTABIMIZI OKUDUNUZ MU?
TÜRK İSLAM DEVLETLERİ TARİHİ
OSMANLI DEVLETİ TARİHİ
abdullahhoca

SİTEMİZE GÖSTERMİŞ OLDUĞUNUZ İLGİYE TEŞEKKÜRLER...
TARİH BİZDEN ÖĞRENİLİR.
Site Haritası