PAROLAMIZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM

Abdullah ŞAHİN

MENÜ
10.SINIF TARİH DERSİ
12.SINIF İNKILAP TARİHİ DERSİ
T.C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ
YNT TV

YUSUF AKÇURA

Yusuf Akçura

2 Aralık 1876-11 Mart 1935
Doğum: Ulyanovsk, (Simbirsk) Rusya –  Ölüm: İstanbul

yusuf akçura üç tarzı siyaset ile ilgili görsel sonucu

      Yusuf Akçura, 1876 yılında Volga kıyısında bulunan Simbir şehrinde dünyaya geldi. Babası Hasan Beye ait çuha fabrikaları Rus ordusuna kaputluk kumaş imal ettiğinden varhklı bir aileye mensup idi. Yusuf, çocuk yaşta babasını kaybetti. Bu yüzden fabrikalann ağır yükü annesinin omuzlanna yüklendi. Yusuf, altı yaşındayken annesi kızakla kaza geçirince yatalak oldu. Doktorların tavsiyesi ile 1883 yılında annesi ile birlikte Odesa üzerinden İstanbul’ a geldiler.!



YUSUF AKÇURA - TRT


    İlk okulu ve bunun ardından ” Askeri Rüşdiye”yi bitirdikten sonra Pangaltı’ndaki Harbiye Mektebi’ne yazılan Akçura, 1897 yılında Kunnay Subayoldu. Jön Türklerle ilişkileri yüzünden tutuklanıp Harp Divanının kararı ile askerlikle ilişkisi kesilerek Fizan’ a sürüldü. Ancak bir süre sonra Trablusgarp’ta rütbeleri geri verilerek göreve başladı. Bir yıl aradan sonra, 1899’da kaçarak Fransa’ya yerleşti. Yusuf Akçura ve arkadaşı Ahmet Ferit, birlikte Paris’e geldikten sonra “Serbest Ulfimu Siyasiye Mektebi”ne kaydoldular. Her ikisi de burada ünlü tarihçi Albert Sarel ve Emil Bautmey’den ders alarak batı kültürünü de yakından inceleme imkanı buldular. Yusuf Akçura, bitinne tezi olarak hazırladığı “Osmanlı İmparatorluğu Müesseselerinin Tarihine Ait Bir Tecri.fue” adlı çalışmasıyla 1903 tarihinde üçüncülükle bu okuldan mezun oldu.3Öğrenimini tamamladıktan sonra Kazan’a amcasının yanına giderek,burada Muhammediye Medresesi ‘nde tarih edebiyatı derslerinde öğretmenlik yaptı. 1905 Rus Parlamentosunda Duma’nın kurulması üzerine, Türklerin burada nüfusları oranında temsil edilmesi için çalışmalar yaptı.

       Türk ileri gelenleri ile temas kurarak,” Rusya Müslümanlan İttifakı” adlı siyası bir partinin kurulmasına öncülük etti. Daha sonra bu Partinin ileri gelenlerinden olan Yusuf Akçura, Türkçü1ük konusundaki görüşlerini, Türk toplulukları arasında yaymaya başladı. Türklerin gazete çıkarmasına izin verilmesinden sonra, Kazan’da “Kazan Muhbiri”ni çıkarmaya başladı. Aynı zamanda, Türkiye de Abdülhamit yönetimine karşı çalışanlarla da irtibat halindeydi.

     Akçura,”Üç Tarz-ı Siyaset” isimli ünlü eserini Kazan’da yazmasına rağmen, Rus idaresinden çekindiği için, Kahire’de çıkan “Türk Gazetesi”nde yayımladı. Bu makalede; Osmanlılık, İslamcılık ve Türkçülük tahlil ediliyor ve sonuçta en uygun siyaset tarzının”Türkçülük”olduğu vurgulanıyordu. II. Meşrutiyet’in (1908) ilanından sonra, diğer Türk düşünürleri ile birlikte İstanbul’a geldi. Harp Akademisi, DMü’ş-şafaka, Medresetü’1- Va’izın ve DMü’I-mu’allimın okullannda siyası tarih öğretmenliği yaptı. 1909 da İstanbul Darü’l-ftimln Edebiyat Fakültesinde, 1914 Mülkiye Mektebinde tarih dersleri verdi. Mülkiye’deki görevi, 1915’de okulun kapanması üzerine sona erdi. 1916’da ise, Darü’l-ftinfin’un yeniden yapılanması sebebi ile kadro dışı kald1.

        Türk milliyetçiliği temelinde ilmı alanda önemli çalışmaları bulunan “Türk Derneği”, 1908 yılı sonlarına doğru Mülkiye Mektebinde Müdür Celal Beyin nezaretinde kuruldu. Kurucuları; Ahmet Midhat Efendi, Emrullah Efendi, Necip Asım Bey, Tahir Bey, Dağıstanlı Celal Korkmazoğlu, Veled Çelebi, Yusuf Akçura, Müverrih Arif Bey, Musa Akyiğit, Fuat Raif, Filozof Rıza Tevfik, Ahmet Ferit Beydir. Köprülü Fuad Bey, Mehmet Emin Bey gibi ünlü yazarlar ve düşünürler de bu derneğe üye idi.

      “Türk Derneği Dergisi”nin ilk sayısı 1911’de çıktı, 7 sayı yayımlandıktan sonra, yerini” Türk Yurdu”na bıraktı. 18 Ağustos 1911 ‘de kurulan “Türk Yurdu Cemiyeti”nin kuruculan; Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Hikmet, Yusuf Akçura, Ağaoğlu Ahmet, Hüseyinzade Ali ve Akil Muhtar BeydiL Mecmuanın imtiyaz sahibi olarak Mehmet Emin Bey, murahhaslığına Yusuf Akçura, Ahmet Hikmet Bey ve Ziya Gökalp seçildi.

         Dergi, eski yazı ile 17 yıl çıkmıştı. 12 Mart 1912 de “Türk Ocağı” kuruldu. 20 Haziran 1912 tarihinde, program genişletiterek 231 tıbbiyeli adına gelen temsilciler ile Mehmet Emin Bey, Yusuf Akçura, Mehmet Ali Tevfik, Emin Bülent, Dr. Fuat Sabit ve Ağaoğlu Ahmet Bey tarafından cemiyetin adı “Türk Ocağı” olarak kabul edilerek çalışmalarına başladı. “Türk Yurdu” dergisi, Türk Ocağının yayın organı oldu.

        Akçura, 1931 de Türk Ocaklarının kapatılmasına kadar dergiyi yönetti. 1919 Bolşevik İhtiHUi ile Rusya, i. Dünya Savaşı’ndan çekilince Akçura, Türk esirlerinin yurda dönmeleri için Kızılay tarafından Rusya’ya gönderildi. Burada, esirlere yardımcı olabilmek için tehlikeli şartlarda görev yaptı. İstanbul’un Kurtuluş Savaşı sırasında işgali ile tutuklandı. Ancak daha soma bir yolunu bularak “harp yüzbaşısı” unvanıyla Anadolu’ya geçti. Yaşına rağmen verilen görevleri başarıyla sürdürdü. 10 Akçura, Anadolu harekatına katıldıktan birkaç ay soma, Sakarya muharebelerine girdi. Ankara’da birçok görevlerde bulundu. Önce Maarif Vekaletine girerek Çeviri Bürosu’nda vazife aldı, ardından “doğu sorunları” danışmanı olarak Hariciye Vekaletinde çalıştı. Ankara’da Serbest Halk Dersleri Kursu’nda (1921-1922) ve daha sonra “Ankara Hukuk Mektebi”nde dersler verdi.
1924’te “Türk Yurdu” dergisi yeniden yayımlanmaya başlayınca buradaki çalışmalan, dergi 1931 yılında kapanıncaya kadar sürdü. 1923 ‘te İstanbul milletvekili olarak meclise girdi ve yasama çalışmalarına katıldı. 1934’ e kadar Mecliste İstanbul’u temsil etti. Ölümünden bir yıl önce de Kars milletvekili oldu. Türk Tarihi kurucu üyesi olarak görevaldı. 12 Mart 1935’te, İstanbul’da vefat ederek Edirne Kapı Şehitliği’ne defnedildi.
 
 
Üç Tarz-ı Siyaset

   Avrupa’da ulus devlet, halk egemenliği, modernizm ve sekülerizm gibi gelişmeler; din ve töre temelli değerlerin yerine insan aklını ve bilimin ürünü olan değerlerin konulmasını sağlamıştır. Ulus devletler, kendi halklarını dil ve ülkü birliğine sahip bir “ulus” hâline getirmek ve “millî kültür” inşa etmek için çalışmıştır. Ulus devlet modelinin öncüsü ve başarılı bir örneği olan Fransa, onlarca etnik grubu aynı dili konuşan ortak duygu ve düşüncelere sahip bir millet hâline getirmeyi başarmıştır. Bununla beraber XIX. yüzyılda Fransa’da; Panslavizm, Pangermanizm gibi pek çok ulusal akım ortaya çıkmıştır.

   Avrupa’da yaşanan bu gelişmelerin Osmanlı Devleti’ne de yansımaları olmuştur. Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında ülke parçalanmaya doğru giderken kötü gidişi önlemek amacıyla birtakım kurtuluş çareleri ortaya atılmıştır. Osmanlı Devleti’nde merkezî idarenin ve düşünce adamlarının, devletin dağılmasını önlemek için siyasi ve toplumsal birliği koruma çabaları, farklı fikir akımlarının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu fikir akımları Üç Tarz-ı Siyaset olarak bilinmektedir.

Yusuf Akçura ve Üç Tarz-ı Siyaset

    Yusuf Akçura, Türk siyasi hayatında “Üç Tarz-ı Siyaset” adlı makalesiyle meşhur olmuştur. 1904 yılında Mısır’da “Türk” isimli gazetede yayımlanan bu makale, Türkçülük akımının manifestosu olarak kabul edilmiştir. Akçura, bu makalesinde Osmanlı Devleti’nin eski gücüne tekrar kavuşabilmesi için Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük olarak adlandırdığı üç ana düşünceyi incelemiştir. 
     Üç Tarz-ı Siyaset’te Yusuf Akçura şu konular üzerinde durmuştur: Bir Osmanlı ulusu meydana getirmek, İslamcılığa dayanan bir devlet yapısı kurmak ve ırka dayalı bir Türk siyasal ulusçuluğu meydana getirmek.


     



Yorumlar - Yorum Yaz
Anket
"PAROLAMIZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM" KİTABIMIZI OKUDUNUZ MU?
TÜRK İSLAM DEVLETLERİ TARİHİ
OSMANLI DEVLETİ TARİHİ
abdullahhoca

SİTEMİZE GÖSTERMİŞ OLDUĞUNUZ İLGİYE TEŞEKKÜRLER...
TARİH BİZDEN ÖĞRENİLİR.
Site Haritası