PAROLAMIZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM

Abdullah ŞAHİN

MENÜ
10.SINIF TARİH DERSİ
12.SINIF İNKILAP TARİHİ DERSİ
T.C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ
YNT TV

DOĞU BLOKUNU OLUŞTURMA ÇABALARI

SSCB'NİN DOĞU BLOKUNU OLUŞTURMA ÇABALARI

 

COMİNFORM (5 Ekim 1947)

  • Stalin, 5 Ekim 1947’de “Amerikan emperyalizminin bir aleti” olarak tanımladığı Marshall Planı’na karşıt bir girişim olarak; SSCB, Polonya, Bulgaristan, Çekoslovakya, Romanya, Macaristan, Yugoslavya, Fransa, İtalya komünist partileri liderlerini bir araya getiren Cominform’u kurmuştur.
  • Cominform, görünüşte Marshall Planı’nın amacına yönelik bir adım olarak görülmüşse de, gerçekteki amacı, dünya ve özellikle Avrupa Komünist hareketinin koordinasyonu ve Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı ertesinde yürürlükten kaldırılan III.Enternasyonel’in işlevlerini üstlenmekteydi.

 

COMECON ( Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi – 25 Ocak 1949)

  • Sosyalist ülkeler arasında ekonomik işbirliği ve dayanışma amacıyla kurulan ve Batı’da COMECON olarak adlandırılan uluslararası örgüttür.
  • 5-8 Ocak 1949’da Moskova’da yapılan görüşmelerden sonra kurulan Comecon’un merkezi Moskova’dadır.

Örgütün temel amaçları;

  • Ekonomik gelişme için uzmanlaşma ve işbirliğine dayalı planlar hazırlamak
  • Hammaddelerin üretim ve dağıtımını yönlendirmek
  • Üye ülkeler arasında ve öbür ülkelerle ticareti geliştirmek için ortak girişimde bulunmak
  • Bilimsel ve teknik araştırmalarla işbirliği yapmaktır.

Üyeleri ve ortakları:

  • Sovyetler Birliği, Polonya, Bulgaristan, Çekoslovakya, Macaristan, Romanya (kurucu üyeleri)
  • Demokratik Almanya (1950’de örgüte katıldı)
  • Arnavutluk (Şubat 1949’da örgüte katıldı, 1961’de örgütten çekildi.)
  • Moğolistan (1962’de üye oldu)
  • Küba (1972’de üye oldu)
  • Vietnam (1978’de üye oldu)
  • Yugoslavya ( Örgüte kısıtlı olarak katıldı)
  • Laos, Finlandiya, Güney Yemen, Afganistan, Irak, Angola, Mozambik, Etiyopya, Meksika, Nikaragua COMECON ile işbirliği antlaşması yaptılar.

 

Varşova Paktı (14 Mayıs 1955)

  • 14 Mayıs 1955’te SSCB, Çekoslovakya, Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Demokratik Almanya ve 1968’de pakttan çekilen Arnavutluk tarafından kurulmuştur.

Kurulma amacı: NATO saldırısına karşı Doğu Avrupa ülkelerini savunmaktır.

  • Varşova Paktı, Londra ve Paris Antlaşmaları ile Federal Almanya’nın NATO’ya girmesi ve NATO’ya bağlı olarak Batı Avrupa Birliği’nin kurulmasıyla Avrupa’da doğan ve giderek artan savaş tehlikesine karşı biçimlendi.
  • Pakt kurucularına göre bu gelişmeler, barışsever devletlerin güvenliği bakımından bir tehdit oluşturuyor ve savunma sağlayıcı karşı önlemlerin alınmasını gerektiriyordu.
  • Varşova Paktının kuruluşunu izleyen süreçte, SSCB ile üye ülkeler arasında zincirleme bir biçimde ikili yardım anlaşmaları imzalandı.
  • SSCB aynı zamanda Polonya, Macaristan, Romanya ve Demokratik Almanya ile 1956 Aralık-1957 Mayıs döneminde bir dizi kuvvet statüsü antlaşması imzaladı. Aynı tür bir antlaşma, Çekoslovakya ile 1968’de imzalandı. Anlaşmada uluslararası ilişkilerde tehdit ve kuvvete başvurma kınanarak, üyelerin bunu önlemek konusunda gerekli tüm çabayı gösterecekleri belirtilmişti.

Varşova Paktı’nın özellikleri;

  • Üyelerin ortak çıkarlarını ilgilendiren tüm sorunlarda birbirlerine danışacaklardır.
  • Avrupa’da silahlı bir saldırı durumunda üyelerin tek tek ya da ortak bir biçimde kendilerini savunacaklardır.
  • Birleşik komutanlık kurulacaktır.
  • Siyasal Danışma Komitesi kurulacaktır.
  • Üyeler bu anlaşmanın amaçlarıyla uyuşmayan herhangi bir uluslararası bağlantıya girmeyecekler ve girişimde bulunmayacaklardır.
  • Taraflar birbirleriyle ekonomik ve kültürek ilişkilerinde daha ileri boyutlarda bir dostluk ruhu içinde davranacaklardır.
  • Bu sözleşmenin toplumsal ve siyasal sistemleri gözönüne alınmaksızın öteki tüm devletlere açıktır.
  • Antlaşma 20 yıl geçerli olacaktır. sürenin bitiminden bir yıl önce, anlaşmayı sona erdirme isteğinin belirtilmemesi durumunda, anlaşma 10 yıl daha uzayacaktır.
  • Varşova Paktı’nın en yüksek siyasal organı Siyasal Danışma Komitesi’dir.

 

Sosyalist Blokta Sarsıntılar

 

Yugoslavya’nın Cominform’dan Çıkarılması

  • Yugoslavya, Doğu Bloku’na dâhil olmakla beraber, 1945 yılından beri bazı konularda SSCB ile anlaşmazlık içindeydi. Bu durumun nedenleri arasında SSCB’nin diğer uydu devletlerde olduğu gibi Yugoslavya’yı da tam denetimi altına almak istemesi ve Yugoslav lideri Tito’nun buna yanaşmaması, Tito’nun Moskova’yla iyi ilişkiler içinde olmakla beraber Balkanlarda liderliği üstlenmek istemesi ve SSCB’nin buna karşı çıkması ve iki devlet arasındaki ideolojik görüş ayrılıkları gösterilebilir. Bu gelişmeler sonucunda iki devletin arası açıldı ve SSCB’nin direktifleri sonucunda Yugoslavya, 28 Haziran 1948’de, Cominform’dan çıkarıldı.
  • Tito’nun bu hareketi, milletlerarası komünizm hareketinde ilk milli komünizm çabası olarak kabul edilir.
  • Yugoslavya, komşusu olan diğer Doğu Bloku devletleri tarafından tehdit edilince 1953’te Balkan Paktı’na girdi. Bu durumdan yararlanmak isteyen ABD, Yugoslavya’yı Batı Bloku’na çekmek için, bu ülkeye askerî ve ekonomik yardıma başladı. SSCB-Yugoslavya ilişkileri ancak 1955’ten itibaren düzelmeye başladı. Bununla beraber Yugoslavya, bu tarihlerden itibaren daha çok Asya ve Afrika ülkeleriyle, Bağlantısızlar Bloku’nun öncülüğünü yapacak bir dış politika izlemeye başladı.

 

 

Çin-SSCB Anlaşmazlığı

  • Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1949’da kurulması, güçler dengesini etkilemiştir. Yeni yönetim, SSCB ile ilişkilerini güçlendirmeye yönelik politika izlemeye başladı. 1950’de imzalanan dostluk anlaşmasından sonra aynı yıl başlayan Kore Savaşı bu yakınlaşmayı daha güçlendirdi. Buna karşılık ABD yeni Çin yönetimini tanımadı ve bu ülkeye ticari ambargo uygulamaya başladı. Daha sonra Pekin hükûmeti, Birleşmiş Milletler (BM) Teşkilatından çıkarılarak yerine Tayvan hükûmeti alındı. Bu gelişmelerin de etkisiyle 1953 yılına gelindiğinde Çin-Rus dostluğu en üst seviyeye ulaştı.
  • Zamanla büyük bir güç hâline gelen Çin Halk Cumhuriyeti, SSCB’den bağımsız bir politika gütmeye başladı. SSCB-Batı ilişkilerinde başlayan yumuşama, Çin’in yalnız kalmasına ve dayanışmanın bozulmasına neden oldu. SSCB-Çin arasında 1960’tan itibaren artan anlaşmazlığın nedenleri arasında iki ülke arasındaki liderlik iddiası, tarafsız ülkelerde nüfuz rekabeti, Batılı devletlerle ilişkilerin şekli, Doğu Türkistan, Moğolistan gibi sınır bölgeleri sorunu, SSCB’nin Çin’e yapacağı ekonomik yardımın miktarı ve zamanı gösterilebilir. Çin, 1965-1966’daki Kültür İhtilali’nden sonra çok yönlü dış politika izleyerek Amerika ile ilişkilerini düzeltmiş, BM’ye tekrar üye olmuştur. Bu gelişmeler Doğu Bloku’nun güç kaybetmesine yol açmıştır.

 

Macaristan’da Tepkiler

  • Stalin’in ölümünden sonra Doğu Bloku’nda ayaklanmalar hızla yayılmaya başlamış, Doğu Berlin den sonra Macaristan’daki fabrika işçileri ekonomik şartlardan dolayı Haziran 1953’te ayaklanmışlardı. Bunun üzerine SSCB, İmre Nagi (Naj)’yi yeni başbakan olarak atadı. Nagi, siyasi baskıları azaltarak reformlar yaptı. Nagi’nin komünist sistemi yumuşatmaya yönelik politikaları SSCB tarafından tepkiyle karşılandı ve Nagi görevden alındı.
  • Alınan tedbirlere rağmen Nagi Dönemi’nde temelleri atılan adımlar, Macarlar arasında değişim isteğini güçlendirmiş bulunuyordu. 23 Ekim 1956’da Budapeşte’de yapılan gösterilere yaklaşık 200.000 kişi katılmıştı.
  • Polisin kalabalığa ateş açmasıyla barışçı gösteriler bir anda ayaklanmaya dönüştü. Halk, silahlanmaya başladı. Ülkenin hemen her kentinde millî ihtilal komiteleri kurulmuştu. Yeniden iktidara gelen Nagi’nin üst üste verdiği ödünler, ayaklanmayı durdurmaya yetmedi. SSCB, 30 Ekim’de birliklerinin Macaristan’dan çekileceğini deklare etmesine rağmen 31 Ekim’de Budapeşte’yi kuşattı. Nagi, 1 Kasım’da Varşova Paktı’ndan ayrılma kararını açıklayarak Birleşmiş Milletler aracılığıyla büyük devletlerin korumasını istedi. Bu gelişme üzerine SSCB birlikleri Budapeşte’yi işgal etti. Kısa sürede silahlı direniş bastırıldı. İşçilerin başlattığı genel grevin sona erdirilmesi ise birkaç haftayı aldı. Düzenin sağlanmasından sonra geniş çaplı tutuklamalara girişildi.
  • Macar Millî Ayaklanması’nda Arnavutluk, Çekoslovakya, Bulgaristan SSCB’yi desteklemiş, Çin ise ayaklanmacıların haklı olduğunu savunmuştur.

 

 

 

 

Çekoslovakya’da Tepkiler

  • II. Dünya Savaşı’ndan önce Çekoslovakya’da “sosyal demokrasi” anlayışı hâkimdi. Çekoslovak toplumu; liberal, milliyetçi, demokrat vb. farklı düşünceden insanlardan oluşuyordu.
  • Çekoslovakya, savaştan sonra SSCB’nin etkisinde kalarak Varşova Paktı’na girdi. 1953 yılı baharında Doğu Bloku’nda görülen ağır ekonomik şartlar Çekoslovakya’da da kendini gösterdi. Mevcut hükûmetin 30 Mayıs 1953’te enflasyonu düşürmeye yönelik yayınladığı kararlar halk tarafından tepkiyle karşılanmış, bazı şehirlerdeki fabrika işçileri “hür seçim” sloganlarıyla ayaklanarak mevcut yönetimi ve SSCB’yi protesto etmişlerdi. SSCB’nin de desteğini alan Çekoslovak Komünist Partisi yönetimi, sert tedbirlerle ayaklanmaları bastırmıştı.
  • Çekoslovakya’da 1967’de Aleksander Dubcek liderliğinde “insancıl komünizm” hareketi başladı. Bu hareketin amacı, Çekoslovakya’da insan hürriyetini esas alan bir komünist sistem uygulamaktı. 1968’de yayınlanan “harekât programı” sosyalizmin demokrasi ilkeleri ile birleştirilerek yeni bir siyasi sistemin oluşturulması amacındaydı. Tek partili sosyalist devlet yönetimine karşı olan inkılapçı nitelikteki bu hareket ile toplanma ve dernek, düşünce ve ifade, inanç ve kanaat gibi insanın temel hak ve hürriyetlerinin sağlanması gerektiği vurgulandı. Çekoslovakya’nın şartlarına uygun sosyalist demokratik modelin kurulması ve serbest seçimlerin yapılması da ifade edildi.
  • SSCB, Varşova Paktı üyelerinin desteğini de alarak Çekoslovakya’daki “insancıl komünizm” hareketini ikili görüşmeler ve baskı yoluyla engellemeye çalıştıysa da başarılı olamadı. Gelişmeler üzerine “Varşova Paktı ordusu 21 Ağustos 1968’de Çekoslovakya’yı işgale başladı. Çeklerin “insancıl komünizm” hareketi başarısızlıkla sonuçlandı.
  • Dubcek ve arkadaşları görevden alındı. Böylece “Prag Baharı” diye adlandırılan “İnsancıl Komünizm Hareketi” sona erdi. Bu işgal, birçok komünist devlet, parti ve bireyin Sovyetler Birliği’ni eleştirmesine ve ona karşı tavır almasına neden oldu. Türkiye’de de bazı sosyalist aydınlar ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) lideri Mehmet Ali Aybar bu işgale karşı çıktı.

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Anket
"PAROLAMIZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM" KİTABIMIZI OKUDUNUZ MU?
TÜRK İSLAM DEVLETLERİ TARİHİ
OSMANLI DEVLETİ TARİHİ
abdullahhoca

SİTEMİZE GÖSTERMİŞ OLDUĞUNUZ İLGİYE TEŞEKKÜRLER...
TARİH BİZDEN ÖĞRENİLİR.
Site Haritası